20 Aralık 2008 Cumartesi

yokluğun alkol koması

bulutların ardındaydı çakan şimşek
bakma
göremezsin
az önce
yanı başıma düştü yıldırım
gelme
duyamazsın
uzaktasın...
hatırlarım
aydınlanırdı yüzün
şimşekler çakarken
korkardın hatırlarım
yağmur yanı başımda şimdi
yüzün bulutlar ardında
kitaplarımın
kahvemin bir köşesine kıvrılmış yatarsın
beynimin bir köşesini kemirir hüznün
yokluğun alkol komasında
bir tren garında bıraktığın mendil
nasıl da ıslak hala
nasıl da…
hadi yine sil buğusunu camın
alnını daya cama
hadi
ağla yine
ağla
özledim ağlamanı…

Kasım 2001
Kutsal Devrim Seçinti

3 yorum:

  1. Kara kara bulutlar
    Dizildi gök yüzüne
    Sicim sicim yağıyor
    Ağlıyor sevgimize
    Çınlıyor kulağımda
    Ateşli çatırtılar
    Şimşekler yukarıda
    Ayrılığı yazıyorlar
    Düğüm düğüm yüreğim
    Acılarla birlikte
    Ben kime dur diyeyim
    Düşüyor yıldırımlar işte… 1985

    hadi yine sil buğusunu camın
    alnını daya cama
    hadi
    ağla yine
    ağla
    özledim ağlamanı…

    Teşekkürler sevgili doktor,bu güzel dizeleriniz beni yıllar öncesine götürdü inanın,gençliğimin ilk yıllarına,şimşeklerin ve yıldırımların etkisi pek değişmiyor değilmi hayatımızda
    Gönlünüzden dökülen her cümleye saygıyla,sevgiyle kalınız..
    Hoşçakalın.

    YanıtlaSil
  2. Yorumunuz için teşekkür ederim. Göğüs kafesinizin içerisinde şair yüreğinizi barındırabildiğiniz sürece ne yağmurun, ne yıldırımın ne de şimşeklerin etkisi geçer. Aslolan geçen zaman ya da kaybedilen gençlik değil, bu kemikten kafesin içerisinde sakladığınız hazinedir bence. Tüm şiir dostlarına sevgiyle.

    YanıtlaSil
  3. ay kocaman at kara
    heybemde yıldız kara
    bilirim yollarıda
    varamam, varamam kurtabaya...

    YanıtlaSil