7 Mayıs 2010 Cuma

özlediğim

bir vapur geçiyor içimden
kanatarak kırmızısını denizimin
denizin uzak
köpüklerini bırak
çoğaldı içimde yokluğun
denizin çekileli yüzümden
tuzun eksildi gözyaşımdan
büyüdü dikenler
otlar sarardı
güvercinler konuyor saçlarıma
saçlarım kanıyor
yollarım çamur
yollarım kar
gülüşün geliyor aklıma
canım yanıyor
arayanım soranım sen kaldın bir
özlediğim özleyeceğim sen vardın
beni mi aldı bu köhne şehir
seni mi çaldı
yüreğimi bıraktım giderken
gözlerin bende kaldı

Kutsal Devrim Seçinti

Mart 98-Eskişehir

5 Mayıs 2010 Çarşamba

acı şehir


bir acı şehre girdim
bir gece yarısı
sen uyuyordun yan koltukta
tüm şehir uyuyordu
bir acı şehre girdim
tüm suçsuzluğuma rağmen
bir suçlu gibi
arka kapısından şehrin
saat gece yarısını biraz geçiyordu
sen uyuyordun yan koltukta
bilsen aklımdan neler geçiyordu
hiç tahmin etmezdim
dönen tekerlekler üzerinde
bu kadar acıtacağını asfaltın
bu kadar kanatacağını hiç tahmin etmezdim
karanlıkta parlayan
ıslak arnavut kaldırımlarının
bir acıtan şehre girdim
bir gece yarısı
sen uyuyordun yan koltukta
bir ben uyumuyordum
bilsen aklımda
ne yasak sorular taşıyordum

sormamaya yeminliydim de
söyle
hangi yeminimi tutabiliyordum
içimde bir volkan bekliyordu
sen uyuyordun
deprem gecelerini hatırladım
siz korkarken
ben gülüyordum
şimdi tüm şehir bana gülüyordu
son değildi bu şehre gelişim
oysa son olmasını ne çok istiyordum
bir sigara yaktım
parmaklarımın ucunu yaktım
sen uyuyordun yan koltukta
ben ölüyordum

Kutsal Devrim Seçinti
nisan 2010/........